de, teşekkürü de hep karşk taraftan beklerler. Özür dilemek de, teşekkür etmek de çoğu insanımıza zor gelir, doğru, düzgün kalpten özür dileyemez. Bizim kültürümüzde genellikle "özür dilemek" de "teşekkür etmek" de çocuklardan beklenir. Çoğumuz özür dilediğimiz, ya da teşekkür ettiğimiz zaman hafife karizmayı çizdirdiğim izden çekinir, bunu bir zayıflık addederiz. Bir yönetici olarak da özür dilediğimizde, yumuşak yüzlü bir yönetim sergilemiş oluruz. Bazıları yumuşak bir yönetimin insanları şımartacağını düşünür, insanların böyle bir yönetime saygı duymayacağından korkar. Bu tamamen yanlış bir kanıdır, aksine aslarının kendisine olan saygısını, değer duygusunu azaltır, zorlama, yapmacık bir saygı oluşur. Özür dilemek gerçekten de insanların arasındaki mesafeyi kısaltır, iletişimi kolaylaştırır.Özür dilemek, Kişinin kendine güveninin bir göstergesidir. İçtenlikle ve zamanında dilenen bir özür, olumsuz duyguları ortadan kaldırır, duygusal yaraları iyileştirir ve yeniden bağ kurmayı hızlandırır. Bir insana hakkını vererek teşekkür etmek, o insanı onurlandırmak demektir. Teşekkür etmek, o kişinin sizin için yaptığı, ya da başardığı bir şeyden dolayı memnuniyetinizi ifade etmektir. Bu teşekkür ona kendisini değerli hissettirir. Çalışanları güçlendirmek isteyen bir yöneticinin, öğrencisini daha başarılı kılmak isteyen bir öğretmenin, sporcularını kazanmaya odaklamak isteyen antrenörün, ya da ilişkisini daha özel ve mutlu kılmak isteyen eşin takdir edecek bir davranış bulması işten bile değildir. Teşekkür ettiğimiz zaman bunun etkili olması, yerini bulması için teşekkür ettiğimiz kişiyi odağa koyarak şükran duygularımızı dile getirmeli ve o kişiyi onurlandır malıyız
Zuhal AKSOY- KHA -İZMİR.
0 Yorumlar