Dünyada büyük bir suç olarak görünen pedofilinin her ülkede ceza ve tıbbi tedavileri farklıdır. Çek Cumhuriyeti’nde pedofili suçlularına cerrahi kastrasyon cezası veriliyor. Yani ameliyatla testisler çıkarılıyor. ABD’nin bazı eyaletlerinde pedofili suçluları idam edilirken, bazı eyaletlerde suçluya iki seçenek sunuluyor; hadım cezası ya da yirmi yıl hapis cezası. Bazı ülkelerse cezalandırmak için pedofili hastasının ikinci bir suç işlemesini bekliyor.
Günümüzde en çok tartışılan konu ise pedofilinin bir hastalık olup olmadığıdır. Uzman doktorlara göre pedofili bir psikolojik hastalıktır. Halkın birçok kısmı içinse çocuk/cinsel istismarın meşrulaştırılmış adıdır.
Çocuk istismarı fiziksel ya da psikolojik olarak bir çocuğa bir yetişkin tarafından kötü davranılmasıdır. Ayrıca çocuklara kötü muamele, çocuk istismarı ve ihmali ile çoğu zaman eş anlam taşır. Türkiye’de ve dünyada en çok karşılaşılan çocuk istismarı, cinsel istismardır. Çocuklar arası cinsel istismarda yaş farkı en az dört olduğunda, küçük çocuğun büyük tarafından zorla veya tehditle cinsel davranışlara maruz bırakılması da cinsel istismar kapsamına girmektedir. Başka kaynaklar ise çocuk istismarcıları ile pedofilileri ayırmak gerektiğini savunur. Bu savı ise şöyle temellendirirler; pedofilileri, cinsel istismardan ayıran en büyük özellik, pedofililerin yaptığının yanlış olmadığını düşünmesi ve çoğu pedofilinin his ve arzularını engellenemeyecek hareket olarak görmesidir. Yani bir nevi istemsizlik havası vererek yaptığını meşrulaştırma kaygısı gütmektedirler. Bu yüzden istismara maruz bıraktıkları çocukların ruh ve beden sağlığını umursamaz, kendilerini sorumlu, rahatsız ve pişman hissetmezler. Pedofililerin hemen hepsi yaptığının doğru olmadığını ve toplum tarafından kabul görmediğinin farkındadırlar. Pedofili olmayan çocuk istismarcıları ise kendilerinin kontrol dışı hareket etmediklerini kabul eder ve çoğu zaman vicdan azabı çeker, pişmanlık hisseder.
İstatistiklere göre bu tip istismarcılar çoğunlukla ya madde bağımlısı ya da ruhsal açıdan problemleri olan bireylerdir. Çocuk istismarcıları pedofililerin aksine suçlarının ispatlandığı anda savunma mekanizması yaratmak yerine suçlarını itiraf edebilir ve özür dileme yoluna gidebilirler. Pedofililer ise yargı ve toplum karşısında genellikle suçlarını inkar etme yoluna başvururlar. Şuçlarının delillerle kanıtlandığı durumlarda ise “Çocukta istedi, onun da rızası vardı.” (Bkz. N.Ç davası) gibi cümlelerle kendilerini “suçlu” durumdan “haklı” çıkarmaya çalışırlar. E.A, H.İ ve daha birçok genç kadın bu gibi durumlarla karşı karşıya kalmakta…
Beş yılda %400 artan ve 660 bin çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı Türkiye’de ceza söz konusu olmasına rağmen ihmali bir suç teşkil etmez. Bu vesile ile birçok medeni(!) toplumda olduğu gibi, suç işleyen küçük çoçuğun ailesi veya ebeveynleri suçlu sayılmazlar. Bunun yanı sıra, aileleri ve eğitim hayatları süresince kendilerine karşı işlenen istismarlar karşılıksız kalır. Aşırı istismara uğrayan çocuklar için aile bireyleri, istismarı işleyen aile reisi hakkında vasi tayini davası açabilir; veya yerel emniyet kontrolünde çocuk yeni bir aileye teslim edilinceye dek korunur.
Dünya’da çocuk istismarı %1 ile %10 arasında değişirken, Türliye’de bu oran %10 ile %53 arasındadır. Ege Üniversitesi’nin araştırmasına göre 12 yaş ve altındaki çocukların %45 fiziksel, %40 cinsel, %10 ihmal ve %5 duygusal istismara maruz kaldıkları anlaşılıyor.
Bu sebeple yasalarımız dünya standartlarının oldukça altındadır. Dünya’da çocuk tacizlerinde ve tecavüzlerinde ikinci sıradayız. TCK’nın 414. Maddesine göre, 15 yaşından küçük bir çocuğa zor kullanarak, tehditle tecavüz edilmesi on seneden az hapis cezası verilemeyeceğini iletir; fakat bunları yapmadan tecavüz edilirse beş seneden az hapis cezası verilemeyeceğini bildirmektedir. Her ne kadar yasalarda böyle izah edilse de tecavüzcülerin, istismarcıların birçoğu ceza almaksızın dışarıda hayatlarına devam etmektedirler.
* Türkiye, Google arama motorunda “child porn/çocuk pornosu” kelimeleriyle en çok arama yapılan ülke. “Teen” denilen 13-19 yaş grubu cinsel görüntü aramasında da dünya birincisiyiz.
* Görüntü ve videoları yayınlanan çocuk sayısı 36 bini aşkın. Bu çocukların yüzde 42’si 7, yüzde 77’si de 9 yaş altında. İnternette resimleri yayınlanan bu çocukların sadece yüzde 1’i tespit edilebiliyor…
* Sokaklarda 50 bin çocuk yaşıyor. Bunların yaklaşık 30 bininin cinsel istismara ve tecavüze uğradığı tahmin ediliyor.
* Cezaevindeki suçluların yüzde 84’ü, çocukken istismar ediliyor. Son beş yılda ıslahevlerinden ve büyük cezaevlerinin sübyan koğuşlarından adliyeye yansıyan tecavüz vakalarının sayısı 250.
Peki, çocuklar neler yaşadıklarından neden bahsetmezler?
Enseste (aile içi istismar) istismara maruz kaldıkları için. Korktukları için, toplum tarafından dışlanmamak için. İstismar eden kişinin tehdidinden çekindiği için, aile tarafından baskı görmemek için… Daha birçok neden sıralayabiliriz. Fakat en önemlisi, suçun cezasız kalacaklarını bildikleri için susmaktadırlar. Mağdur kadınların %40’ı bu sebepten dolayı şikayetçi olmuyor. Sadece 2002 – 2008 yılları arası 62 bin kadına kayıtlı taciz, tecavüz olayı var. Yani 62 bin nefese geçmeyecek izler, kabuslar, tramvalar, acılar… Ve bunlar sadece bilinen rakamlar. Peki ya bilemediklerimiz?
Son üç yılda çocuk istismarı sayısı 13 bini aştı. Bunların sebeplerinden biri de suçluların cezasız kalması veyahut o kişilere uygulanan indirimlerdir. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:
Enseste (aile içi istismar) istismara maruz kaldıkları için. Korktukları için, toplum tarafından dışlanmamak için. İstismar eden kişinin tehdidinden çekindiği için, aile tarafından baskı görmemek için… Daha birçok neden sıralayabiliriz. Fakat en önemlisi, suçun cezasız kalacaklarını bildikleri için susmaktadırlar. Mağdur kadınların %40’ı bu sebepten dolayı şikayetçi olmuyor. Sadece 2002 – 2008 yılları arası 62 bin kadına kayıtlı taciz, tecavüz olayı var. Yani 62 bin nefese geçmeyecek izler, kabuslar, tramvalar, acılar… Ve bunlar sadece bilinen rakamlar. Peki ya bilemediklerimiz?
Son üç yılda çocuk istismarı sayısı 13 bini aştı. Bunların sebeplerinden biri de suçluların cezasız kalması veyahut o kişilere uygulanan indirimlerdir. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:
“Yarım kaldı” indirimi
“Saygın tutum” indirimi
“Eski sevgili” indirimi
“Ruh sağlığı bozulmadı” indirimi
“Bakire değildi” indirimi
“Cilve yaptı” indirimi
“Babasını kamuoyunda mahcup etti” indirimi
Mahkemeye giderken takım elbiseyle gidene “iyi hal” indirimi
“Rızası vardı” indirimi
Bütün bunların yanı sıra, tecavüz/istismar suçluları ceza almazken veya verilen cezalarda indirim uygulanırken, 2012 yılında kendisine tecavüz ettiği adamı öldürdüğü için Nevin Yıldırım’a müebbet hapis cezası verildi. Yukarıda belirttiğimiz yasal olmayan hiçbir indirim, Nevin için kullanılmadı. Çünkü halkın nezdinde o bir kadın ve bir katildi.
Kız çocukları sosyalizasyon süreçlerinin (sokakta oyun oynama, okula gitmek vs.) herhangi bir yerinde bir erkeğe denk gelirse kaygısı nedeniyle kadınlar zorla evlendiriliyor, yaşamak istediği için de öldürülüyor. Bütün bir toplumun cinselliği keşfetmesinden ve bunu evlilik dışında deneyimlemesinden ödü kopuyor ve bunu önlemeyi kendine görev ediniyor. Burada istismar politik bir tutuma dönüşüyor. Namusuyla başını bağlamak! Evliliğin cinsel bir birlik olduğunu ve başka bir şey olmadığını ima ediyor. Oysa o çocuğu evdeki yaşlılara hizmet etsin, eltinin çocuklarına baksın, bahçede çalışsın diye de “alıyorlar…
Antalya’daki Ü.E. (14), Adana’da 6 yaşındaki Gizem Akdeniz, Erzurum’daki M.A. (16). Bunlar sadece kamuoyu tarafından bildiğimiz benzer istismar mağdurları. Kocaeli, Zonguldak, Sakarya, Manisa… Ülkenin dört bir yanında yaşanan istismar ve tecavüz olayları. Ve son olarak İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı, komşusu S.T. (31) tarafından kaçırılıp öldürülen Ceylin.
Kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze alışık bir toplumuz. Tam da bu sebeplerle erkek egemen zihniyete, gericiliğe, ikinci cins olmaya karşın ilerici kadın dayanışma hareketlerini güçlendirerek örgütlenmeye, toplumdaki insanları bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Biz kadınlar önce birbirimizi duyuyor, dinliyor ve yaşadıklarımızı anlatıyoruz. Bizler insanlık dışı her türlü uygulamayı reddediyor, “hafifletici nedenleri” kabul etmiyoruz.
“Saygın tutum” indirimi
“Eski sevgili” indirimi
“Ruh sağlığı bozulmadı” indirimi
“Bakire değildi” indirimi
“Cilve yaptı” indirimi
“Babasını kamuoyunda mahcup etti” indirimi
Mahkemeye giderken takım elbiseyle gidene “iyi hal” indirimi
“Rızası vardı” indirimi
Bütün bunların yanı sıra, tecavüz/istismar suçluları ceza almazken veya verilen cezalarda indirim uygulanırken, 2012 yılında kendisine tecavüz ettiği adamı öldürdüğü için Nevin Yıldırım’a müebbet hapis cezası verildi. Yukarıda belirttiğimiz yasal olmayan hiçbir indirim, Nevin için kullanılmadı. Çünkü halkın nezdinde o bir kadın ve bir katildi.
Kız çocukları sosyalizasyon süreçlerinin (sokakta oyun oynama, okula gitmek vs.) herhangi bir yerinde bir erkeğe denk gelirse kaygısı nedeniyle kadınlar zorla evlendiriliyor, yaşamak istediği için de öldürülüyor. Bütün bir toplumun cinselliği keşfetmesinden ve bunu evlilik dışında deneyimlemesinden ödü kopuyor ve bunu önlemeyi kendine görev ediniyor. Burada istismar politik bir tutuma dönüşüyor. Namusuyla başını bağlamak! Evliliğin cinsel bir birlik olduğunu ve başka bir şey olmadığını ima ediyor. Oysa o çocuğu evdeki yaşlılara hizmet etsin, eltinin çocuklarına baksın, bahçede çalışsın diye de “alıyorlar…
Antalya’daki Ü.E. (14), Adana’da 6 yaşındaki Gizem Akdeniz, Erzurum’daki M.A. (16). Bunlar sadece kamuoyu tarafından bildiğimiz benzer istismar mağdurları. Kocaeli, Zonguldak, Sakarya, Manisa… Ülkenin dört bir yanında yaşanan istismar ve tecavüz olayları. Ve son olarak İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı, komşusu S.T. (31) tarafından kaçırılıp öldürülen Ceylin.
Kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze alışık bir toplumuz. Tam da bu sebeplerle erkek egemen zihniyete, gericiliğe, ikinci cins olmaya karşın ilerici kadın dayanışma hareketlerini güçlendirerek örgütlenmeye, toplumdaki insanları bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Biz kadınlar önce birbirimizi duyuyor, dinliyor ve yaşadıklarımızı anlatıyoruz. Bizler insanlık dışı her türlü uygulamayı reddediyor, “hafifletici nedenleri” kabul etmiyoruz.
Pedophile, pais(çocuk) ve philia(sevgi,arkadaşlık) kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuş bir sözcüktür. Kelimenin köken anlamının da işaret ettiği gibi pedofili, bir tür çocuk sevgisi olmakla birlikte bu sevgi normal bir çocuk sevgisi değildir. Bu eğilimdeki kişiler, çocuklara karşı cinsel ve duygusal yönelime sahiptir. Türkçede pedofili “sübyancılık” olarak kullanılmaktadır.
Çocuk İstismarına Hayır
Kalbi delinmiş melekler
Dökülüyor ortalığa
Merhamet...
Ses bir çığlık
Kulağının en şeffaf zarındaİnsanlık yırtılıyorBir anlık hazların kıskacında
Kalbi delinmiş melekler
Dökülüyor ortalığa
Merhamet...
Ses bir çığlık
Kulağının en şeffaf zarındaİnsanlık yırtılıyorBir anlık hazların kıskacında
Bir çocuk ağlıyor
Daha yaşı tek hanelerde
Annesi yok...
Ölümü bilmiyor
Bilse gider bilirim
Dönülmez yolların başlangıcına yabancı
Sadece ağlıyor
Daha yaşı tek hanelerde
Annesi yok...
Ölümü bilmiyor
Bilse gider bilirim
Dönülmez yolların başlangıcına yabancı
Sadece ağlıyor
Bebeklerinin dağılmış saçları
Biz çocuk diyoruz ona
Sizler ise ölü...
Denize bırak onları
Ancak tuzdur bizi arındıracak olan
İnsanlık kaybettin en büyük savaşını
Biz çocuk diyoruz ona
Sizler ise ölü...
Denize bırak onları
Ancak tuzdur bizi arındıracak olan
İnsanlık kaybettin en büyük savaşını
Çocuk olamadan kadın olan
Yüreği kekeme melekler...
Dur dünya ineceğim
Ağır geliyor insanlık sıfatı
Omuzlarıma...
Yüreği kekeme melekler...
Dur dünya ineceğim
Ağır geliyor insanlık sıfatı
Omuzlarıma...
Kanamalı bir hastaya çiçek uzatma
Öp acıyan yaralarını
Bağışla beni... Bizi çocuk
Seni koruyamadık diye
İnsanlık ayaklar altında
Bin parça...
Burcu Akkanlı
Öp acıyan yaralarını
Bağışla beni... Bizi çocuk
Seni koruyamadık diye
İnsanlık ayaklar altında
Bin parça...
Burcu Akkanlı

ORCID Profilim

0 Yorumlar